Moda & Stil; Üç Artı Bir

Yayınlanma Tarihi

Kurumsal kültürün en resmi çifti takım elbiseler, ciddiyeti bozan renkleri, mevsime uyum sağlayan kolları ve hafifleyen kumaşlarıyla moda sahnesinde arz-ı endam ediyor. Üstelik bu sefer yalnız değiller…

Feminenlik ve maskülenliğin dengeli karışımı takım elbiseler, en kıdemli işbirlikçisi stilettolara, konfor dostu spor ayakkabıları ve plaj dosyasından transfer olan terlikleri de dahil ederek kadrosunu kurdu.

Feminen, maskulen ve oversize takımlar oyun sahasında yerini aldı. Siz hangi takımlısınız?

Güçlü Kadınların Güç Apoleti: Power Suit

Erkekler için bir klasik olan takım elbiseler, erkek egemenliğine başkaldırarak kadınların gardırobunda özgürlüklerini ilan edeli neredeyse yüzyıl olacak. Metropol hayatının vazgeçilmez stil kalkanı, güçlü kadınların silahı, nam-ı diğer power suit, sadece bir trend değil, moda tarihinin özgürlük hikayesinin başlangıç sayfası.

Her ne kadar “power suit” terimi 1980’lerde ortaya çıkmış olsa da, kadınları kalıp dışına çıkaran hareketler 1920 senelerinde başladı. Coco Chanel, ilk makas darbesini korselere vurarak hemcinslerini saten kafeslerden kurtardı ve bedenlerini özgürleştirdi. Daha sonra 30’lu yıllarda Rochas, geniş omuz kesimlerine sahip ceketleri tasarlayarak alışılagelmişin dışında bir siluet yarattı.

Chanel’in takım elbiselerindeki feminen kodları ortadan kaldırıp, 1940’larda yüzünü erkek moda dünyasına çeviren isim ise Katharine Hepburn oldu. O, 1942’de vizyona giren Woman of the Year filminde giydiği ikonik takım elbiseyle, bu kıyafeti erkeğin elinden alan öncü kadınlardan.

Marlene Dietrich gibi isimler de bu dönemde ortaya çıkan zarif ama erkeksi “tomboy” stilini en az Coco Chanel kadar sahiplenerek, feminenliğin katı kurallarını birer birer yıkmaya başladı. 1960 yılında ise Yves Saint Laurent takım elbiseyi beyaz perdeden gerçek hayata taşıyarak, o dönem neredeyse skandal sayılabilecek bir yeniliğe imza attı ve kadınlara özel tasarladığı pantolonlarla, “power suit” teriminin ilk sinyallerini verdi.

1980 yılı “power suit”in zirve yaptığı en önemli dönemdi. Kadınların iş hayatlarında ön plana çıkması, “Dynasty” dediğimiz bir nevi hükümdarlık döneminin kadınlardan yana ivmelenmesiyle birlikte başta Giorgio Armani olmak üzere, dönemin öncü tasarımcıları koleksiyonlarına pantolonları ve takım elbiseleri eklemeye başladı.

Özellikle çalışan kadınların kalbini kazanan Armani’nin takım elbiseleri, geleneksel erkek kalıpları ve kumaşlarından yola çıkan maskülen bir silüeti kadınların gündelik hayatına sokarak, modernizmin temsillerinden birini doğurdu. Erkek otoritesine karşı muhteşem bir eşitlik kalkanı sağlayan takım elbiselere, çoğu zaman feminenliği öldüren özellikler atfedilse de, bir kadın devrimini temsil ettiği su götürmez bir gerçek.

Şimdilerde bu devrimi yeni nesil kodlarla birleştirerek, “klasik stil kalıplarından” kurtarıp ona daha fazla özgürlük veriyoruz. Krem tonlarından cesur renklere, fit kesimlerden over-size formlara kadar sınırsız bir skalaya sahip “power suit”lere; altın çağını yaşayan spor ayakkabılar, adını kedi yavrularının minik patilerinden alan kitten heel ayakkabılar, rahat olduğu kadar bir o kadar da cesaret isteyen loafer terlikler eşlik ediyor.

Bir “power suit”le kaç silüet yaratabilirsiniz ya da daha ileri giderek gün içinde kaç silüet elde edebilirsiniz?

Ofisteki hareketlerimiz “yüksek ökçelerle” ivme kazanırken, sahada yüksek ökçelerin aynı performansla bize destek olamadığı kesin… İşte bu noktada takım elbise ile yarattığımız resmi ve güçlü zarafetin imdadına loafer terlik, mule mania, kitten heel ve sneaker’lardan oluşan “destek timi” koşuyor.

+1

  • Bir buket çiçeği anımsatan renkli takımlar, alternatif kumaşlarıyla yaz dolabınıza -adli tatile kadar- tatil havasını geri getirecek tek şey. Sezonun favorisi pastel renklerin, sezonun bir diğer favorisi takım elbiseyle buluşmasından daha güzel ne olabilir ki?
  • Ofis toplantısından duruşmaya ışınlanırken stilettolar görevi, yazın söz sahibi “loafer terliklere” devrediyor.
  • 9-6 mesaisi sonrası hâlâ çalışmaya devam eden “power suit”leri, bu sezon altın çağını yaşayan spor ayakkabılar yalnız bırakmıyor.

+1

  • Konfor dostu spor ayakkabılar, her yerde olduğu gibi, takım elbiselerin altında da rüştünü ispatlıyor. Oversize kalıplar, vadettiği konfor dozunu arttırmak için bu sezon spor ayakkabılardan destek alıyor.
  • Klasik yaz ayakkabı kodlarından olan dolgu topuk sandaletler, bu yaz için kendilerine kavalye olarak pastel tonlardaki power suit’leri seçiyor. Üstelik bunun için yanınızda ikinci bir ayakkabı taşımanıza gerek yok. Çünkü gün boyu rahatlık vadediyor.
  • Bu yıl sokak stili arenasında ayakkabı kapışmalarında boy gösteren “havuz terlikleri”, takım elbiselerle değerli bir anlaşmaya imza attılar. Takımlar ciddiyet, terlikler rahatlık sözü verdi.

+1

  • Kruvaze kesim bir takım, normal kesim takımlara nazaran daha maskülen görünse de, Seçeceğiniz takım elbisenin kumaşını açık renk tercih ederek, kıyafetinizin pastel tondaki çizgilerini ortaya çıkarabilirsiniz.
  • Stiletto tutkunlarının bile giymekten kendini alıkoyamadığı çorap sneaker’lar dünyanın dört bir yanındaki moda tutkunlarını cesur olmaya davet ediyor. Üstelik kendini ifade etme gücüne öncülük eden takımlarla, en cool haline bürünerek.
  • Takım elbiseleriniz mule mania’ları çok sevecek. Kasvetli yaz sıcağında yüksek topuklu rahatsız ayakkabılar, konfor alanınızı daraltırken; küçük topuklu ve ferah terlikler, böyle durumlarda daha çok tercih edilenler arasında adını üstlere yazdırmayı başarıyor. Gündüzden geceye kolayca adapte olan mule’lere, bu yaz daha çok şans verin!

Özetle moda sahnesinin en resmi çifti kabuk değiştiriyor. Değişime katılın…

Sevgiyle kalın..