Moby Dick değil Mobbing!

Kitap okuyarak büyüyen neredeyse tüm kuşakların kütüphanesinin tozlu bölümlerinde bir yerlere sıkışık halde durmakta olan Moby Dick romanı, özellikle X, Y ve sonrasında Z nesillerini etkileyen, Herman Melville imzasıyla 1851 yılında yayınlandı. Dünyaca üne kavuşmuş olan kitabın üzeri tozlu ama içinde o eski kağıt, eski roman kokusunu hâlâ barındırıyor.

Bizleri peşinde koşturan bu roman öyle başarılıydı ki, roman peşine beyaz perde (Moby Dick), beyaz perde peşine oyun konsolları (Commodore 64 – Moby Dick), oyun konsolları sonrasında araba modellerine (Porsche 935/78 Moby Dick) ve daha pek çok alanda ismini duyurdu. Neydi peki bu beyaz balinanın hikayesi?

yüzyıl başlarında Kuzey Amerika’nın Atlas Okyanusu kıyısındaki balıkçılık merkezi Nantucket’te, denizciler balina avlayarak geçimlerini sürdürüyorlardı. Açık denizde gördükleri balinaya, 8 metrelik kayığa bağlı çelikten zıpkını saplayarak, ilk ciddi yarayı veriyorlardı. Acıyla dibe batan balinayı zıpkının ucuna bağlı tekne sayesinde takip eden denizciler, yorulup suyun üzerine çıkan balinayı, ikinci, üçüncü ve hatta dördüncü zıpkın darbeleri ile etkisiz hale getiriyorlardı. Bu katliam karşısında sessiz kalamayan “Büyük Beyaz Balina”, bu balıkçı teknelerinden birine sırasıyla darbeler vurarak mürettebatın ölmesine ve olayın başkahramanı “Kaptan Ahab”ın bacağının kopmasına neden olmuştu. İşte Ahab’ın tabiri ile bu katil balinanın ismi “Moby Dick”ti.

Hikayenin bundan sonraki kısmını müsaadenizle 21. yüzyıla uygun anlatmak istiyorum: İnsan kaynakları bölümünde stajyer olarak çalışan İsmail’in de içinde bulunduğu “Peqoud” isimli tekne ile asgari ücretin yetmemesi ve daha fazla para kazanmak amacıyla balina avlamaya giden beyaz ve mavi yakalılar, aslında yöneticileri Kaptan Ahab’ın intikamının peşinden sürüklendiklerini bilmezler. Kaptan Ahab’ın kendi arzusu, intikamı ve yanlış kararları karşısında gelen emirlere çaresizce uyan mavi ve beyaz yakalılar, umutsuzluğa doğru ilerlerler. Ancak bununla yetinmeyen yönetici, bu nefret ve öfke bulutu içerisinde Moby Dick’ten çok etkilenmiş olacak ki, işçilerine “mobbing” de yapmaya başlar. Çünkü huysuz ve ihtiyar yönetici Ahab, daha önceden Moby Dick tarafından ayağını kaybetmiştir. Bunun acısını birilerinden çıkarması gerekmektedir. Amaç personeli yıldırmak, onların ilerlemesini engellemek, daha fazla mutlu olmalarının önüne geçmek ve hatta işi bırakmalarını sağlamaktır. O gün günlerden cumadır, yani “Free Friday”. Personeline herkesin içinde yüksek sesle, “Niye sakallarını tıraş etmiyorsun, koca sakal gibi geziyorsun?” diye bağırır. Oysa kendisinin de kaba sakalı vardır. Pişkinliğiyle birlikte bununla da yetinmez, “Kıyafetin yırtık pırtık, ne biçim denizcisin sen?” diye dalga geçer personeliyle. Kamarada dedikodularını yapar, sürekli gelip akıllı telefonda ne yaptıklarını gözetler, soru soranı sürekli azarlar, bazen sanki onlar hiç yokmuş gibi davranır, trip atar… Bunların hepsini, görevleri sadece bu ekmek teknesinin batmaması için uğraşan personeline karşı uygular.

Peki, özel sektörde çalışan personel böyle bir durumda, bu uygulamaya karşı iş akdini fesh etmek istese, hukuken mücadelesinde hukuki dayanağı ne olacak;

6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu

  • 417. Madde: “İşçinin Kişiliğin Korunması” Yapılan bu düzenleme ile işçinin işyerindeki psikolojik tacizlere karşı hukuki güvence altına alınması esas alınmıştır.

4857 Sayılı İş Kanunu

  1. 5. Madde: “Eşit Davranma İlkesi”
  2. 22. Madde: “Çalışma koşullarında değişiklik ve iş sözleşmesinin feshi”
  3. 24. Madde: “İşçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı”
  4. 25. Madde: “İşverenin haklı nedenle derhal feshi hakkı”

ÇSGB İşyerlerinde Psikolojik Taciz (Mobbing) Bilgilendirme Rehberi

  1. İşveren, işyerinde psikolojik tacize karşı mücadeleyle ilgili önlemleri alacaktır.
  2. Tüm çalışanlar psikolojik taciz olarak her türlü eylem ve davranıştan uzak tutulacaktır.
  3. ALO 170, Psikolojik tacizle mücadeleyi güçlendirmek üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim Merkezi üzerinden yardım ve destek sağlanacaktır.

Hikayenin devamında, böyle bir mobbing karşısında sessiz kalmak istemeyen mavi ve beyaz yakalı personel, ALO 170 ile bu gidişe bir son vermek istese de açık denizde çekmeyen telefon yüzünden kimseye sesini duyuramaz.

Açık denizde tekrardan “Büyük Beyaz Balina”, yani “Moby Dick” ile karşılaşan acımasız yönetici ve yanlış kararları ile peşinde sürüklediği beyaz ve mavi yakalı personellerden “İsmail” hariç hepsi teknenin batması sonucu hayatını kaybeder. “İsmail” ise kurtularak bu hikayeyi bugünlere kadar gelmesinde büyük emek sarf eder.

Not: İsmail bugün önemli bir holdingde CHR (Chief Human Resources) olarak çalışmaktadır. Mobbing’e karşı mücadele başlatmış ve bu uğurda kampanyalar düzenlemektedir. Teşekkürler İsmail…