Yayınlanma Tarihi
ABD Başkanı Donald Trump’ın, geçmişte kendisine karşı davalarda yer alan iki büyük hukuk bürosuna yönelik başlattığı girişimler, anayasal haklar açısından ciddi tartışmalara yol açtı. Uzmanlar, Trump’ın aldığı kararların “ifade özgürlüğünü” ve “adil yargılanma hakkını” ihlal edebileceğini belirtiyor.
Trump’ın hedef aldığı iki büro, geçmişte kendisine karşı hukuki süreçlerde yer almıştı. Perkins Coie, 2016 ABD başkanlık seçimlerinde Trump’ın rakibi Hillary Clinton’ın kampanyasını temsil etmişti. Covington & Burling ise, Demokrat Başkan Joe Biden yönetimi tarafından atanan özel savcı Jack Smith’in avukatlığını üstlenmişti. Smith, Trump hakkında iki ayrı ceza davasında suçlamalar yöneltmişti.

Trump’ın 25 Şubat’ta yayımladığı başkanlık kararnamesi ile Covington & Burling bürosunda çalışan ve Jack Smith’e hukuki danışmanlık veren iki avukatın güvenlik izinleri iptal edildi. Perkins Coie hakkında ise daha geniş kapsamlı bir karar alındı. Bu karar kapsamında, büronun avukatlarının federal hükümet binalarına erişimi kısıtlandı ve kamu kurumlarıyla olan mevcut sözleşmeleri gözden geçirilmeye başlandı. Ayrıca büronun çeşitlilik politikalarını “beyazlara karşı ayrımcılık” olarak nitelendirerek soruşturma başlatılması istendi.

Uzmanlar Ne Diyor?
Hukuk çevrelerinde, Trump’ın bu adımlarının ABD Anayasası’na aykırı olabileceği tartışılıyor. ABD Anayasası’nın Birinci Değişikliği (İfade Özgürlüğü) ve Beşinci Değişikliği (Adil Yargılanma Hakkı) ihlal edilmiş olabilir.
Toledo Hukuk Fakültesi’nden Prof. Evan Zoldan, Perkins Coie hakkındaki kararın anayasaya uygun olabilmesi için büroya bir itiraz hakkı tanınması gerektiğini belirtiyor. Stanford Hukuk Fakültesi’nden Prof. Mark Lemley, Trump’ın bu büroları seçme sebebinin temsil ettikleri müvekkiller olduğuna dikkat çekerek, bunun Anayasanın İfade Özgürlüğü ilkesine aykırı olabileceğini söylüyor. Pennsylvania Hukuk Fakültesi’nden Prof. Claire Finkelstein ise, güvenlik izinlerinin avukatlar için hayati önem taşıdığını vurgulayarak, bu izinlerin iptal edilmesini “bir avukatın geçim kaynağını elinden almak” olarak tanımlıyor.
Perkins Coie ve Covington & Burling’den Yanıt
Covington & Burling “110 yıldır müvekkillerini en iyi şekilde savunmaya devam ettiklerini” vurguladı. Perkins Coie ise, Trump’ın başkanlık kararnamesine karşı yasal adımlar atıyor. Perkins Coie, hukuki süreci yönetmesi için Washington merkezli Williams & Connolly hukuk bürosuyla anlaştı. 2018 yılında, Williams & Connolly’den Avukat Emmet Flood, Trump tarafından Beyaz Saray özel danışmanı olarak atanmıştı. Flood’un görevi, Trump’ın 2016 seçimlerine Rusya’nın müdahalesi iddialarını inceleyen soruşturmada başkanın hukuki savunmasını yönetmekti. Trump, bu soruşturmayı birçok kez “cadı avı” ve “sahte soruşturma” olarak nitelendirmişti.

Hukuk Dünyası Bu Kararlardan Nasıl Etkilenecek?
Trump’ın iki büyük büroyu hedef alarak cezalandırması, hukuk camiasında endişe yaratmış durumda. Amerikan Barolar Birliği (ABA) Başkanı William Bay, bu girişimlerin avukatların tarafsız bir şekilde müvekkillerini temsil etme hakkına zarar verebileceğini ifade etti.
Ayrıca uzmanlar, bu kararların hukuk bürolarının siyasi baskı altına alınması anlamına gelebileceğini ve avukatları belirli müvekkilleri temsil etmekten caydırabileceğini belirtiyor.
KAYNAK: Reuters; “Perkins Coie hires Washington law firm after Trump executive order” By Mike Scarcella