Birleşik Krallık Yüksek Mahkemesi’nin *Eşitlik Yasası* kapsamında “kadın” ve “erkek” tanımlarına dair verdiği karar kamuoyunda sert tartışmalara yol açtı. Kararın açıklanmasının ardından hem destekleyenler hem karşı çıkanlar sokaklara döküldü, yeni dava hazırlıkları gündeme geldi.
Karar Sonrası Protestolar ve Memnuniyet Açıklamaları
Lord Hodge tarafından açıklanan Yüksek Mahkeme kararı, Birleşik Krallık’ın temel *Eşitlik Yasası*’nın yalnızca biyolojik cinsiyeti esas aldığını belirtiyor. Bu karar, trans hakları savunucularının Parlamento ve mahkeme önünde protesto gösterileri düzenlemesine neden olurken; LGB Alliance gibi bazı gruplar ve hükümet yetkilileri kararı memnuniyetle karşıladı. Kadın ve Eşitlik Bakanı Bridget Phillipson, kararla birlikte “netlik ve güven” sağlandığını ifade etti.
Yeni Hukuki Girişimler ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Başvurusu
Kararın ardından yeni hukuki süreçler başlatılıyor. Trans bir birey ve eski yargıç olan Dr. Victoria McCloud, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurarak kararın *Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesi* (adil yargılanma hakkı) kapsamında ihlal teşkil ettiğini savunuyor. Öte yandan, *The Good Law Project* isimli hukuk kuruluşu da Yüksek Mahkeme kararının İnsan Hakları Yasası’yla bağdaşmadığı gerekçesiyle *High Court*’a başvurmak üzere kitlesel fonlama başlattı.
Yüksek Mahkeme’nin Gerekçesi ve Müdahillik Tartışmaları
Dr. McCloud, “For Women Scotland” davasına müdahil olma talebinde bulunmuş ancak reddedilmişti. Yüksek Mahkeme, müdahillik izinlerine ilişkin gerekçelerini açıklamıyor. Mahkeme kurallarına göre, müdahil tarafların yeni delil ya da hukuki mesele getirmemesi, sadece yardımcı bilgi sunması bekleniyor. Bu kapsamda yazılı beyan sunmasına izin verilen kuruluşlar arasında Amnesty International, Scottish Lesbians ve LGB Alliance yer aldı.
İnsan Hakları Endişeleri ve Gelecek Senaryoları
*The Good Law Project*, web sitesinde birden fazla Kıdemli Avukat (KC) ve trans kimliğe sahip en az bir avukattan oluşan bir hukuk ekibiyle süreci yönettiklerini açıkladı. Şu ana kadar dava açma süreci için gerekli olan 400 bin sterlinin 360 binden fazlasını toplamış durumda.
Yüksek Mahkeme, kararın açıklandığı sırada, görevinin politika belirlemek değil, mevcut yasaları yorumlamak olduğunu vurguladı. Mahkeme ayrıca, *Eşitlik Yasası 2010*’un hâlâ trans bireyleri, *cinsiyet geçiş süreci* (gender reassignment) ve edinilen cinsiyet üzerinden ayrımcılığa karşı koruduğunu belirtti.
“Karar, transları dışlayıcı uygulamaları destekler görünüyor. Bu da insan hakları ihlallerine yol açabilir.”
Crash Wigley, Trans Legal Project
Trans Legal Project’ten avukat Crash Wigley, kararın hukuki sistemde belirsizlik yarattığını ve mevcut durumda trans bireylere yönelik insan hakları ihlallerinin yaşanabileceğini öne sürüyor.