Yapay Zeka Bu Defa da Telif ve Yayın Hakları Yönü ile Gündemde

Yayınlanma Tarihi

Yapay zeka geliştiricisi şirket ve firmalara karşı açılan davaların sayısı her geçen gün artış gösterirken, davalara konu edilen her bir yeni mesele de yapay zekanın etkilerini birer birer gün yüzüne çıkarıyor.

Şubat ayında, ABD menşeli üç büyük haber kuruluşu, OpenAI şirketinin yapay zekâ ürünü ChatGPT’ye telif ve yayın haklarının ihlal edildiği iddiasıyla dava açtı. Davacı kuruluşlar; The Intercept, Raw Story ve AlterNet.

OpenAI’ın yapay zeka modeli ChatGPT’yi, bugün hepimiz en az bir kez, sistemi anlayabilmek için denemiş olmalıyız. ChatGPT, yazılım modeline entegre edilen veri tabanını kullanarak, kendisine yöneltilen soruların en ideal analizlerini yapıyor ve derlemelerini, insan benzeri cevaplar vererek kullanıcıya sunuyor. Modele entegre veri tabanı ise internet ağı üzerinden alınan, internet siteleri, kitaplar, makaleler, forumlar ve daha fazlasını içeren geniş bir metin veri setinden oluşuyor. ChatGPT, tüm bu derlemeleri yaparak sunduğu yazılı verilerde, esas aldığı tüm kaynakları teker teker belirtmiyor. Belirtse dahi kullanıcılar artık, temel kaynaklardan bilgiye müstakil olarak erişmek yerine, tüm verilerin bir süzgeçten geçirilerek kollektif bilgiye hızlı erişim sağlayan bu yapay zeka modelini kullanma eğiliminde.

Manhattan Federal Mahkemesi’nde, Amerika’nın önde gelen haber kuruluşlarınca OpenAI aleyhine açılan davada da davacılar, tam olarak bu noktadan yola çıkmışlardır. Hatta hiçbir şekilde dolaylı veya örtülü iddialarla değil, ihlale ilişkin doğrudan belirlemelerle dava sürecini başlattılar. Davacılar, OpenAI şirketinin, yapay zekâ ürünü ChatGPT’yi geliştirirken gazetecilerin çalışmalarını fiilen çalarak telif hakkı ihlali yarattığını, haber kuruluşlarına ait telif hakları koruması altındaki makaleleri izinsiz kullandığını, telif ve yayın haklarına saygı duymadığını, atıf yapmayarak gazetecilerin çalışmalarından haksız fayda elde ettiğini iddia ediyorlar. OpenAI aleyhine şubat ayı içerisinde açılan bu dava, benzer iddialar ile yakın zamanda açılan tek dava da değil. OpenAI bir taraftan da New York Times ile çok benzer bir dava süreci içerisinde.

Henüz söz konusu davalara ilişkin kesin kararlar açıklanmadı ancak OpenAI, New York Times davasındaki suçlamaları reddederken, hizmetlerinin gazetecilikle sektörü ile rekabet içerisinde olmadığını savundu. Medya ve yayıncılık sektörü, davaları yakından takip ediyor ve birçok haber kuruluşu, OpenAI ile olan potansiyel işbirlikleri konusunda temkinli davranıyor. Ancak, telif hakları konusunda anlaşmaya vararak OpenAI ile ortaklık kuran Axel Springer gibi uluslararası yayın kuruluşları da var.

Dava, yapay zekânın gazetecilik sektörünü olumsuz etkileyebileceği yönündeki endişeleri gündeme getiriyor. Haber kuruluşları, yapay zekanın, hem reklam gelirlerini hem de güvenilir olmayan bilgiler yayarak haber kalitesini düşürebileceği noktasında tedirginler.

Bu dava, yapay zeka teknolojilerinin gelişimiyle birlikte gündeme gelen telif hakkı, gazetecilik ve yayın etiği konularındaki tartışmalara yeni bir boyut kazandırılmış oldu. Nitekim süreç ilerledikçe daha da farklı boyutlardan değerlendirmeler yapıldığını görecekmişiz gibi bir ilerleyiş söz konusu. Bu davaların sonuçları, telif hakkı yasalarının yapay zeka çağına nasıl uyarlanacağı konusunda önemli bir emsal teşkil edecektir. OpenAI’ın bir emsal olarak yenilemeye gitmesi durumunda, yapay zeka geliştiricilerinin, entegre verileri kullanma yöntemlerinde önemli değişiklikler görebiliriz. Bir ihtimalde bu değişiklikler, verilerin kullanılması politikalarını daha katı bir biçimde uygulama yönünde adımlar atılması şeklinde uygulanırsa, yapay zeka geliştirme çalışmalarının önünde bir engel olarak karşımıza çıkabilir. Diğer bir ihtimalde ise yapay zeka kullanımlarının yayın içeriklerinin oluşturulması süreçlerine daha da fazla dahil olması gündeme gelebilir.

Her ihtimalde, bu davaların gidişat ve neticelerinin, yapay zeka modellerinin geliştirilmesi ve yayıncılık sektörünün geleceği açısından ciddi birer dönüm noktası teşkil edeceği gerçeği aşikar. Hep birlikte göreceğiz.