SAYI 08 / YURT DIŞI LL.M. REHBERİ / EZGİ CANKURTARAN
Mezunları arasında onlarca Nobel ödülü sahibi, sayısız devlet başkanı ve uluslararası lider, öncü bilim insanları ve Desmond Tutu gibi birçok önemli isim bulunan, dünyanın sayılı üniversiteleri arasında yer alan King’s College London (kısaca KCL), University of London’ın kurucu kolejlerinden biri olarak 1829 yılında kuruldu ve hemen 2 yıl sonra, 1831 yılında Hukuk eğitimi vermeye başladı. Üniversite özellikle beşeri bilimler, sağlık bilimleri ve hukuk alanlarındaki başarısı ile adından söz ettiriyor. Bu anlamda Hukuk, King’s de seçilebilecek en doğru alanlardan biri.
2012 yılında oldukça cömert bir bağışın ardından “The Dickson Poon School of Law” adını alan ve görkemli Somerset House’a taşınan hukuk fakültesinde, yüksek lisans öğrencileri 8 alandan birini seçebiliyor. Aynı zamanda tek bir alana yoğunlaşmadan, General LLM programından mezun olmak da mümkün.
King’s özellikle Rekabet Hukuku’nda güçlü kadrosu ve repütasyonu ile öne çıkıyor. Bu anlamda adeta bir duayen olan ve King’s de emekliliğine kadar eğitim vermiş olan Richard Whish’in ekolü fazlasıyla hissediliyor.
Fakat en çok tercih edilen programlar şüphesiz International Business Law ve International Financial Law, yani Uluslararası Finans ve İşletme Hukuku. Bu iki alanın halihazırda bir popülerliğinin olmasının yanı sıra, okulun Londra gibi önemli bir finansal ve ticari merkezde konumlandırılmasının da etkisi büyük.
Bir diğer program dijital çağda öne çıkan iki hukuk alanını; Fikri Mülkiyet Hukuku ve Bilişim Hukuku’nu birleştiren LLM in Intellectual Property & Information Law. Benim de mezunu olma şerefine eriştiğim bu program, ‘Bilgi Toplumu Hukuku’, ‘Dijital Çağda Telif Hakları ve Müzik Sektörü’, ‘Rekabet, Fikri Mülkiyet ve Medya Endüstrisi’ gibi son derece ilgi çekici ve keyifli dersler içeriyor. Özellikle son zamanların trend kavramlarından Yapay Zeka konusunda hem ders içeriklerinde, hem de derslerin ötesinde yapılan etkinlik&projeler bazında ciddi bir yönelim var. Bu konuda öğrencilere sunulanlar, gelişmelere ayak uydurabilmek adına temel bir şeyler öğrenmek isteyenlerden bu alanda ilerlemek isteyenlere kadar herkesi, hem akademik hem profesyonel açıdan tatmin edebiliyor.
Okul Eylül ayı sonunda bir nevi oryantasyon haftası ile başlıyor, ardından dersleri bizzat deneyerek ders programınızı oluşturabileceğiniz 2 haftalık bir dönem oluyor. Sınavlar bazı dersler için Ocak ve Mayıs aylarında, bazıları için ise ilk dönem dahi verilse yalnızca Mayıs ayında gerçekleştiriliyor. Ancak derslerden yalnızca sınavlar ile değil, essay veya sunum gibi çeşitli yöntemler ile de değerlendiriliyorsunuz. Sınavlardan önce bir aya yakın çalışma dönemi olup, son haftalara doğru tekrar dersleri yapılıyor. Tez teslimi ise Ağustos sonu veya Eylül ayı başında.
Akademik kadro King’s in en güçlü yanlarından biri, zira hem profesyonel yaşamdan hem de akademiden hatırı sayılır sayıda başarılı ismi bünyesinde bulunduruyor. Mesela Fikri Mülkiyet alanında; INTA (International Trademark Association)’ın eski başkanı, endüstride son derece güçlü bir repütasyona sahip Frederick Mostert, bu alanda onlarca üniversitede ders kitabı olarak okutulan kitapların yazarı ve akademide ciddi anlamda öne çıkan isimlerden Tanya Aplin, White & Case’in Londra ofisinde yıllarca IP departmanını yönetmiş David Llwellyn ve geçtiğimiz seneye kadar 20th Century Fox, bu seneden itibaren ise Netflix’de yönetici avukatlık yapan Andrea Appella’dan ders alma veya teziniz için danışmanlık alma şansınız olabiliyor. Bunun yanında World Trademark Review gibi prestijli listelerde adı geçen avukatlarla tabiri caizse aynı sıraları paylaşmanız da cabası.
Daha pratik bilgilerden söz etmek gerekirse; 2020/2021 öğretim yılı için overseas (yani İngiltere veya AB vatandaşı olmayanlar için) ücret senelik £27,390. Bunun yanında hem okul hem hukuk fakültesi tarafından sunulan değişen miktarlarda burs imkanları mevcut.
Konaklama konusunda fazlasıyla seçenek sunuluyor. Özellikle okula ait yurtların yanında, okulun anlaşmalı olduğu şirketlerin de Londra’nın her yerinde birçok yurdu var. Yurtların hemen hemen hepsinde odalar tek kişilik ve birkaç kişi ile mutfak ve yaşam alanı paylaşılıyor. Fakat birçok öğrenci “private housing” seçeneğini seçerek, genelde ya stüdyo dairelerde ya da birkaç kişi birleşerek apartman dairelerinde yaşamayı tercih ediyor. Zira SpareRoom gibi uygulamalar ile ev arkadaşı bulmak da, ev bulmak da oldukça kolay bir hal almış durumda.
Londra kütüphane açısından son derece tatmin edici bir şehir, nitekim King’s de bu konuda fazlasıyla yeterli. Okulun 5 kampüse dağılmış şekilde 7 adet kütüphanesi var. Ancak sadece okulun değil, şehrin de en büyüleyici kütüphanelerinden biri Chancery Lane’deki Maughan Kütüphanesi. Özellikle Harry Potter serisinde Dumbledore’un ofisine benzerliği ile film çekimlerinde kullanıldığı konusunda söylentilere sebep olan, kubbeli Round Reading Room kütüphanenin en popüler alanı. Nitekim kütüphanede Round Reading Room dışında da genel bir Hogwarts havası estiği söylenebilir.
Kütüphanenin kullanımında olduğu fakültelerden biri Hukuk Fakültesi, ve hatta içeride hukuk için ayrılmış özel çalışma alanları mevcut. Aynı zamanda Maughan Legal London’ın kalbinde olması sebebi ile Hukuk öğrencileri için oldukça avantajlı bir konumda. Zira Law Society kütüphanenin tam karşısında, Royal Courts of Justice hem okula hem kütüphaneye birkaç dakika mesafede ve the Inns of Court yine kütüphaneyi ve okulu çevreliyor. Ayrıca Freshfields Bruckhaus Deringer gibi global hukuk bürolarının merkezleri de yine yakın mesafede bulunuyor.
King’s College London University of London kolejlerinden biri olduğu için öğrenciler bu ağdaki kütüphaneleri de kolaylıkla kullanabiliyor.
Programa başvurular online sistem üzerinden yapılıyor. Bu anlamda diğer okullardan farklılık gösteren bir durum yok; CV, transkript, diploma ve niyet mektubu gibi belgelerin yüklenmesi ve başvuru ücretinin yatırılmasının akabinde başvuru yapılmış oluyor, yanıt bekleme sürecine giriliyor. Genelde 4 ila 6 hafta içinde dönüş yapılıyor, ancak bu süre daha kısa veya daha uzun olabiliyor. Bu süreçte özellikle not ortalamasına ve İngilizce yeterlilik sınavlarından alınan puanlara ilk etapta eleyici faktör olarak bakıldığı söylenebilir. Ancak en önemli husus kişinin akademik ve profesyonel donanımı, dolayısıyla bunları niyet mektubunuzda en iyi şekilde ifade etmeniz gerekiyor.
King’s College London güçlü akademik kadrosu, şehir ve endüstri ile iç içe oluşu, yüksek öğrenci kalitesi ve yüzlerce yıllık başarılarla dolu tarihi ile Hukuk yüksek lisansı yapmak için oldukça ideal. Daha detaylı bilgi için okulun websitesini inceleyebilirsiniz.